SELECT A LANGUAGE

MENU

Fıstık stokçularına uyarı!

Son günlerde artan fıstık fiyatlarına karşı toptancılar ve baklava üreticileri stokçuları suçladı. Antep fıstığını ellerinde tutan stokçulara uyarıda bulunan Onkolog Dr. Yavuz Dizdar, "Uygun olmayan ortamda bekletilen fıstıkta Aflatoksin ürer, bu da karaciğer kanserine neden olur" dedi.

Giriş Tarihi: 22.5.2018  11:11 Güncelleme Tarihi: 22.5.2018  11:13
Fıstık stokçularına uyarı!

Kabuklu fıstığın fiyatı 65 liradan, tatlılarda kullanılan İç Antep fıstığının fiyatı ise 210 liradan satılıyor. Fıstık fiyatlarının bu kadar artması ithal edilmesini de gündeme getirdi. Onkolog Dr. Yavuz Dizdar, ithal fıstığın Türkiye deki fıstık lezzetini karşılamadığına dikkat çekerek, "Çünkü bu coğrafyadaki fındık ve fıstığın lezzeti diğer ülkelerde yok. O yüzden mecburen yerli fıstık kullanılacak" diye konuştu.

"Stokçular fıstığı elinde tutuyorsa Türkiye de stokçuluk yapmak suçtur" diyen Dr. Dizdar, "Gerekli merciler bu konuda girişimlerde bulunacaktır. Fıstık ile ilgili ciddi sorun yaşayacağımızı zannetmiyorum" ifadelerini kullandı.

"AFLATOKSİN ÜREDİKTEN SONRA O FISTIKTAN HAYIR GELMEZ"

Fıstıkçıların ellerindeki fıstığı sonuna kadar saklayamayacağını vurgulayan Dr. Dizdar, "Eninde sonunda satmak zorundalar. Çünkü o zaman Aflatoksin (zehirli ve kanserojen maddeler) ürer. Aflatoksin üredikten sonra da o fıstıktan hayır gelmez. Bu kanser yapan bir mantar toksindir, karaciğer kanserine neden olur. Uzun süre uygunsuz koşullarda saklarsanız bu madde ürer ve o zaman yapabileceğiniz hiçbir şey kalmaz. Fıstığı uygun koşullarda saklarsanız bir sorun olmaz ama onun için uygun nem ve kurulukta saklama üniteleri gerekli, aksi takdirde ürer. Stokçu nerede yer bulduysa orada tutacaktır. Fıstıkta Aflatoksin üreyip üremediği ancak laboratuvarda yapılan testler sonucu anlaşılabilir" dedi.

SÜTLÜ NURİYE NİN ÇIKIŞ HİKAYESİNİ ANLATTI

Sütlü Nuriye tatlısının çıkış hikayesinden örnek veren Dr. Dizdar, "Sene olmuş 1980 bir şekilde fındık, fıstık fiyatları artmış bunu üzerine baklava üreticilerimiz şahane çözüm bulup, file fındık ve sütle yapılan Sütlü Nuriye yi keşfettiler. Bu aslında o zamanın yokluk koşullarına karşı bir çözümdü." diye konuştu.

"UCUZ ETİN YAHNİSİ OLMAZ"

Vatandaşlara ucuz maldan uzak durmaları tavsiyesinde bulunan Dr. Dizdar, "Vatandaş şunu bilsin, ucuz etin yahnisi olmaz. İyi mal alacaklarsa bunun bir bedeli var. Bu bedeli de lezzet, vücutlarına katkı ve besin olarak zaten elde ediyorlar. Bedavaya, ucuza bir şey almaları mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Halk arasında dolaşan bu bilgi sedef hastalığını iyileştirmek yerine...

 

 BUGÜN NELER OLDU 
  •  
 
 
 
HSK harekete geçti... Kıvanç Tatlıtuğ dan hakim ile çekilen fotoğrafa açıklama geldi!
17 milyona zam geliyor! Emekli maaşları ve ocak zammı ne kadar olacak? İşte tüm detaylar...
Erman Toroğlu Yeni Malatyaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi
Baba ve oğlu iş yerinde bıçaklandı
 
Devlet sistemi kurdu para kazanıyoruz
Elleri ile yakaladığı kocaman balığın içinden bakın ne çıktı!
Oyunculuğu bırakan ve Amerika da TIR şoförlüğü yapmaya başlayan Tolga Karel müjdeyi verdi!
Son dakika haberi: Şaşkına çeviren olay! İnternetten tanıştığı adamla buluştu, sinemada böyle basıldı

 nedir ve belirtileri nelerdir? İşte Savant sendromu hakkında merak edilenler!

 olması gereken zeka seviyesinin altındaki bireylerin belirli alandaki özel yetenekleriyle ortaya çıkar. Erkekleri kadınlardan 4-6 kat daha sık etkileyen bu sendrom, hastanın genellikle sanat, müzik gibi alanlara yoğunlaşmasıyla ortaya çıkar. Peki, ? Belirtileri nelerdir? İşte Savant Sendromu hakkında merak edilenler…

Giriş Tarihi: 19.9.2019  17:29 Güncelleme Tarihi: 19.9.2019  17:29
Savant sendromu nedir ve belirtileri nelerdir? İşte Savant sendromu hakkında merak edilenler!

Savant sendromu son zamanlarda bazı film ve dizilerde görülmesiyle vatandaşlar tarafından araştırılmaya başlandı. Zeka seviyesinde problemler olan bireylerin özel bir alanda beceri göstermesiyle ortaya çıkan Savant Sendromu nedir, belirtileri nelerdir? Sorusu internet üzerinden sıkça araştırılıyor. Peki, Savant sendromu nedir? İşte merak edilenler…

SAVANT SENDROMU NEDİR?

Savant sendromu, önemli derecede zihinsel engelli birinin, ortalamanın üzerinde belirli yetenekleri gösterdiği bir durumdur. Savantların üstünlük gösterdiği beceriler genellikle hafıza ile ilgilidir. Bu hızlı hesaplama, sanatsal yetenek veya müzikal yeteneği içerebilir. Aslında, 10 otistik kişiden bir tanesinin, değişen derecelerde kayda değer yetenekleri vardır, ancak savant sendromu konjenital ya da edinsel olabilir. Birçok savant becerisi doğumda var olan bazı gelişimsel güçlüklerin üzerine eklenerek çocuklukta ortaya çıkmaktadır. Edinsel savant becerileri sağlıklı gelişim gösteren bireylerde bebeklik, çocukluk ya da erişkinlikte geçirilen kafa travması ya da merkezi sinir sistemi travması sonrası gelişebilir.

Savant sendromlu tüm çocukların yaklaşık yarısı otistiktir. Otizmi olan tüm çocukların yaklaşık yüzde 10 unda savant sendromu vardır. Bu oran 35 üzerinde IQ lu otizmi olan çocukların yüzde 25 ine yükselir. (Çok sayıda otistik çocuğun IQ ları daha düşüktür.)

Sendrom sıklıkla otizmle ilişkili olduğundan, otistik savant terimi daha sıklıkla kullanılır. Savant sendromu gösteren bir kişi ile ilgili bilinen ilk açıklama, 1751 de bir Alman psikoloji dergisinde gerçekleşti. Savant terimi, ilk olarak 1887 de J. Langdon Down (Down sendromuna adını veren doktor) tarafından kullanıldı.

SAVANT SENDROMUNUN NEDENLERİ VE TEDAVİSİ

Savant sendromunun nedenleri 2004 e kadar bilinmiyordu. Bazı araştırmacılar bunun gen veya genlerdeki bir değişiklikten kaynaklandığını, bazılarının bunun sağ hemisferde meydana gelen bu hasarı telafi eden beynin sol yarımküresine bir çeşit zarar verdiğine inanıyor. Bununla birlikte, sendromun nedenleri açık değildir ve daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Savant sendromu bir alanda bir çocuğun kabiliyeti göz önüne alındığında beklenenden yüksek olduğunda teşhis edilir. Savant sendromunun herhangi bir dezavantajının olup olmadığı bilinmemektedir, bu nedenle tedavi edilmesi gerekmez. Genellikle savant sendromuna eşlik eden altta yatan bozuklukların tedavi edilmesi gerekir ve savant sendromlu çocuğun özel yeteneğinden yararlanılmasının çocuğun altta yatan gelişimsel bozuklukların tedavisine yardımcı olabileceğine inanılmaktadır.

Savant sendromlu çocuklar çok özel bir beceriye sahiptir. Bu çocuklar, özel ilgi ve yeteneklerin bir şekilde kullanılmasını sağlayan herhangi bir altta yatan hastalığın tedavisine daha iyi yanıt verebilir.

  •  
 
 
 
Baba ve oğlu iş yerinde bıçaklandı
Elleri ile yakaladığı kocaman balığın içinden bakın ne çıktı!
HSK harekete geçti... Kıvanç Tatlıtuğ dan hakim ile çekilen fotoğrafa açıklama geldi!
 
Oyunculuğu bırakan ve Amerika da TIR şoförlüğü yapmaya başlayan Tolga Karel müjdeyi verdi!
Son dakika haberi: Şaşkına çeviren olay! İnternetten tanıştığı adamla buluştu, sinemada böyle basıldı
17 milyona zam geliyor! Emekli maaşları ve ocak zammı ne kadar olacak? İşte tüm detaylar...
 

 nasıl geçer? Kuru , nedenleri nelerdir ve tedavisi nasıl yapılır?

Akciğerlerimizi enfeksiyonlardan koruyan, zararlı maddelerin ve mukusun atılmasını önemli bir doğal savunma mekanizmasıdır. Özellikle kış aylarında hekimlerin en çok karşılaştığı rahatsızlıklardan bir tanesidir. Genellikle soğuk algınlığı sonrası oluşan  insan hayatını ciddi bir şekilde etkilemektedir. Bu rahatsızlık ile karşı karşıya kalan kişiler doğal yöntemler ile öksürüğü geçirmek için öksürük nasıl geçer ve gibi soruların cevabını araştırmaktadır. Peki, kuru öksürüğe ne iyi gelir, nedenleri nelerdir ve tedavisi nasıl yapılır?

Giriş Tarihi: 21.9.2019  15:23 Güncelleme Tarihi: 21.9.2019  15:26
Öksürük nasıl geçer? Kuru öksürüğe ne iyi gelir, nedenleri nelerdir ve tedavisi nasıl yapılır?

Öksürük, havayollarındaki yabancı maddeleri temizlemeye yönelik, ani, patlayıcı soluk verme manevrasıdır. Öksürük sırasında yaklaşık 800 km/saat ( uçak hızı) hıza ulaşabilen kısa süreli hava akımı oluşur. Yalnızca hava yolları veya solunum sisteminin etkilenmesi ile öksürük oluşmaz. Solunum yolları dışında diyafram, plevra, dış kulak yolu, kalp zarı, yemek borusu ve midede de öksürük refleksini uyaracak reseptörler bulunduğundan bu yapıları etkileyen hastalıklarda da öksürük ortaya çıkabilir. Peki, Öksürük nasıl geçer? Kuru öksürüğe ne iyi gelir ve tedavisi nasıl yapılır?

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dragos Hastanesi Doç. Dr. Sedat Ziyade, konu ile ilgili önemli bilgiler verdi.

KURU ÖKSÜRÜK NEDENLERİ

Sigara,

Sinüzit, alerjik rinit veya orta kulak iltihabı gibi KBB branşını ilgilendiren durumlar

Gastroözofageal reflü

Astım-reaktif havayolu hastalığı

Bronşit

Zatürre

ACE inhibtörleri (yüksek tansiyon ve konjestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan bir ilaç türü)

Konjestif Kalp Yetmezliği

KOAH

Aspirasyon

Sarkoidoz

Akciğer Kanseri

Havayollarına bası yapan mediyasten tümörleri

Trakeobronşiyal Tümörler

KURU ÖKSÜRÜK HANGİ HASTALIKLARIN HABERCİSİDİR?

Öksürüğün nedenleri çok geniş bir yelpazede incelenebilir. Öksürüğe neden olan hastalığa yönelik değerlendirme yapabilmek için öncelikle ayrıntılı bir hikaye alınmalıdır. Hastanın yaşı, öksürüğün süresi, şekil değiştirip değiştirmediği, eşlik eden başka bir şikayetin varlığı, ilaç kullanımı, kilo kaybı olup olmadığı gibi özellikler hekimi öksürüğe neden olabilecek hastalığa yönlendirmesi açısından önemlidir. Sonrasında yapılacak dikkatli ve ayrıntılı bir fizik muayene ile öksürüğe neden olabilecek durumların sayısı en aza indirilebilir ve bu aşamada hedefe yönelik tetkiklerin belirlenmesi daha isabetli yapılabilir. Örneğin öksürükle gelen bir hastada tansiyon hastalığı ve ACE inhibitörü kullanımının sorgulanması ile tansiyon ilacı kullanımına bağlı öksürük düşünülüp, ilacın değiştirilmesi ile hastanın takibe alınması yeterli olabilirken, reflüye bağlı öksürükte ise eşlik eden göğüste yanma, yemek sonrası şişkinlik veya ağza acı su gelmesi gibi şikayetlerin varlığında reflü tedavisi ile takip veya sindirim sistemine yönelik endoskopi yapılması tercih edilebilir. Sigara kullanımı, kilo kaybı, öksürükle ağızdan kan gelmesi, ailede kanser hikayesi veya nefes darlığı gibi şikayetlerin de ortaya çıkmış olması akciğer kanseri veya tüberküloz habercisi olup tomografi ve bronkoskopi gibi ileri ve invaziv tetkiklerin yapılmasını gerekli kılar.

NE KADAR SÜRERSE DOKTORA BAŞVURULMALIDIR?

Öksürük devam etme süresine göre akut, subakut ve kronik öksürük olarak üç ana başlıkta incelenir. Üç haftaya kadar olan sürede devam eden öksürük akut, 3-8 hafta arasında bir süredir devam eden öksürük subakut, 8 haftadan daha uzun süredir devam eden öksürük kronik öksürük olarak adlandırılır. Erişkinde akut öksürük en sık sinüzit, alerjik rinit, KOAH atakları, astım, pnömoni gibi nedenlerle görülür. Subakut öksürük en sık olarak bronşit, sinüzit gibi enfeksiyonların ardından veya astım ya da KOAH gibi hastalıkların ataklarından sonra görülür. Kronik öksürük ise sıklıkla postnazal akıntı sendromu (burun ve sinüslerden gelen sekresyonun boğaza akması sonucu oluşuyor), astım ve gastroözofageal reflü (GÖR) gibi durumlarla birliktedir. Daha nadiren de kronik öksürüğe kanserler, tüberküloz, sarkoidoz, zatürre ve romatizmal-immünolojik akciğer hastalıkları neden olur.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta öksürüğün süresi ile öksürüğe neden olabilecek hastalıkları kesin olarak tespit etmenin mümkün olmadığıdır. Kronik öksürüğü olan bir hastada öksürüğe neden olan şey, aslında akut öksürük yaptığı düşünülen sinüzit veya alerjik rinit gibi bir hastalığın yetersiz veya uygun olmayan şekilde tedavisi de olabilir. Aynı şekilde kronik öksürüğe neden olacağı düşünülen bir akciğer kanseri vakası da yani başlayan öksürük şikayeti ile gelebilir. Burada önemli olan hikaye ve fizik muayene basamaklarının geniş bir perspektifte ele alınmasıdır.

Normal hayatın seyrinde öksürük görülmez. Yeni başlayan birkaç gün içinde sıklaşan ataklar haline gelen, eşlik eden başka belirtilerin de olduğu öksürük şikayeti olması halinde doktora başvurulmalıdır.

KURU ÖKSÜRÜK TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Öksürük bir hastalığa bağlı bir belirti olup hastalığın kendisi değildir. O nedenle öksürüğün tedavisi değil, öksürüğe neden olan hastalığın tespit edilmesi ve o hastalığın tedavi edilmesi esas olandır. Tedavi öksürüğe neden olan hastalığa göre değişir. Sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit, tüberküloz gibi enfeksiyon hastalıklarında hastalığın şiddeti, yaygınlığı, akut veya kronik olması durumu gibi özellikler göz önüne alınarak uygun dozda ve sürede antibiyotik tedavileri uygulanır. Astım ve KOAH gibi hastalıklarda nefes yolu ile uygulanan ilaçlar kullanılır. Gastroözofageal reflü varlığında mide asitini azaltıcı ve sindirim sisteminin çalışmasını düzenleyici ilaçlar kullanılır. Kalp veya akciğer zarlarında toplanan sıvı nedeniyle öksürük varsa bu sıvıların iğne, katater veya ameliyat ile boşaltılması ve sıvı toplanmasına neden olan hastalığın tedavisi yoluna gidilmesi gerekir. Hava yollarına bası yapan mediyastinal (her iki akciğer arasındaki boşlukta olan) tümörlerde tanı konulduktan sonra ameliyat, kemoterapi, radyoterapi yöntemlerinden biri veya birkaçı uygulanabilir. Akciğer kanserlerinde ise tedavi kanserin cinsine ve tespit edildiğindeki evresine göre tedavi seçenekleri şekillendirilmektedir. Küçük hücreli akciğer kanseri vakalarında 1. Evre dışında ameliyat gündeme getirilmeden kemoterapi ve radyoterapi seçenekleri değerlendirilmektedir. Küçük hücreli dışında kalan gurupta bir akciğer kanseri olgusunda ise evresinin elverdiği ölçüde ameliyat seçeneği birinci tercih olarak değerlendirilmelidir. Ameliyat sonrasında patolojik inceleme sonucuna göre ek olarak kemoterapi, radyoterapi veya yeni tedavi modelleri kullanılabilmektedir.

Ayrıca çok sigara içenler kişiler de muhakkak 50 yaşından itibaren akciğer tomografisi çektirmeli ve yılda bir doktor kontrolünden geçmelidir.

 

 

  •  
 
 
 
HSK harekete geçti... Kıvanç Tatlıtuğ dan hakim ile çekilen fotoğrafa açıklama geldi!
17 milyona zam geliyor! Emekli maaşları ve ocak zammı ne kadar olacak? İşte tüm detaylar...
Baba ve oğlu iş yerinde bıçaklandı
Erman Toroğlu Yeni Malatyaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi
 
Devlet sistemi kurdu para kazanıyoruz
Elleri ile yakaladığı kocaman balığın içinden bakın ne çıktı!
Oyunculuğu bırakan ve Amerika da TIR şoförlüğü yapmaya başlayan Tolga Karel müjdeyi verdi!
Son dakika haberi: Şaşkına çeviren olay! İnternetten tanıştığı adamla buluştu, sinemada böyle basıldı
 

 nelerdir?  (tümör) kimlerde görülür?

Bacak tümörleri genel olarak  olarak ifade edilir. İyi huylu olma ihtimalleri yüksek olan tümörler, çocukluk ve gençlik dönemlerinde çekilen röntgenlerle fark edilmektedir. Kötü huylu olduklarında kendilerini iki şekilde ortaya çıkaran bu hastalık; meme, akciğer, böbrek ve prostat kanserlerinin yayılması ve kemiklere sıçramasıyla görülür. Peki,  nelerdir? Kemik kanseri nedir? İşte bacakta tümör belirtileri…

Giriş Tarihi: 20.9.2019  16:11
Bacakta tümör belirtileri nelerdir? Kemik kanseri (tümör) kimlerde görülür?

Bacakta tümör belirtileri genel olarak uzun süreli ağrılar ve şişlikle kendini göstermektedir. Kemik kanseri öncelikle kemik hücrelerinde başlar. Çoğunlukla bacak ve kolda kendini gösterir. Başlangıçta tüm kanser çeşitleri gibi kendini göstermese de son evrelere doğru ciddi problemlere yol açar. Peki, bacakta tümör belirtileri nelerdir? Kemik kanseri neden olur? İşte bacakta tümör belirtileri…

KEMİK TÜMÖRÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?

  • Uzun süren kemik ağrıları ağrı kesiciler ile de geçmiyorsa,
  • Uzun süre hissedilen ağrının şiddeti giderek artıyorsa,
  • Kemik ağrısının yanı sıra şişlik ve kızarıklık da fark ediliyorsa,
  • Ağrı bölgesinde ele gelen kitle ve sertlik gibi bulgular varsa,
  • Ağrınız düşme ya da çarpma gibi yaralanmalarla ilişki ise,
  • Kemik ağrınıza iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, ateş, aksama ve döküntü gibi diğer belirtiler de eşlik ediyorsa.

KEMİK KANSERİ KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Kemik Kanseri (tümörü)ülkemizde çok sık karşılaşılan bir kanser türü olmamakla birlikte her yıl yaklaşık 200 kişide kemik kanseri (osteosarkom) vakası görülmektedir. Özellikle gençlerde sıkça rastlanan kemik tümörlerinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörlerinden bahsedilebilir. Sıkça karşılaşılan kemik tümörü (kanseri) risk faktörleri şunlar olabilir;

Kemik kanseri erkeklerde daha çok görülür.

Daha çok uzun boylu gençlerde ve yetişkinlerde görülen kemik kanserinde, kemiklerin hızlı gelişmesi de başka bir risk faktörüdür.

İleri yaşlarda görülen osteosarkom, uzun süren kemik hastalıkları nedeniyle görülebilmektedir.

Kemik tümörleri siyahi ırka sahip kişilerde beyazlara göre daha çok rastlanır.

Genç hastalarda farklı bir kanser türünü tedavi etmek için kemik bölgesine uygulanan radyasyon, kişide sonradan kemik kanseri oluşumuna neden olabilir. X ışını, BT ve kemik tarama testlerinin ostesarkom riskini arttırdığına dair henüz net bir bilgi elde edilmediği de unutulmamalıdır.

Kanser özelliği taşımayan bazı kemik hastalıkları kemik kanserine yol açma riski taşır. Örneğin Kemikte Paget hastalığı ve çoklu herediter osteokondrom, bu tür kemik hastalıklarından sayılır. Genetik bazı özellikler de kemik kanseri risk aktörleri arasında sayılır. Li-Fraumeni ve kalıtsal retinoblastoma gibi bazı kalıtımsal kanser belirtileri olan gençlerde ve yetişkinlerde osteosarkom riski artmaktadır.

 

  •  
 
 
 
HSK harekete geçti... Kıvanç Tatlıtuğ dan hakim ile çekilen fotoğrafa açıklama geldi!
17 milyona zam geliyor! Emekli maaşları ve ocak zammı ne kadar olacak? İşte tüm detaylar...
Baba ve oğlu iş yerinde bıçaklandı
Devlet sistemi kurdu para kazanıyoruz
 
Elleri ile yakaladığı kocaman balığın içinden bakın ne çıktı!
Son dakika haberi: Şaşkına çeviren olay! İnternetten tanıştığı adamla buluştu, sinemada böyle basıldı
Erman Toroğlu Yeni Malatyaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi
 

 ne demek? Frengi () belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir?

 (), tedavi edilemediği durumlarda tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalık bir bakteriyle ortaya çıkar ve cinsel ilişki yoluyla bulaşır. En önemli (, lenf bezi büyümesi ve ağrısız yaralardır. Böylesine ciddi bir sağlık sorunu olan bu hastalığın etkeni tıp dilinde “Treponema pallidum” adı verilen bakteridir. Bu hastalığı vücudunda taşıyan bireylerde uzun dönem tedavi edilmemesi durumunda ciddi komplikasyonlar ortaya çıkar. Peki, Frengi ne demek? Frengi belirtileri nelerdir?

Giriş Tarihi: 19.9.2019  14:54 Güncelleme Tarihi: 19.9.2019  14:55
Frengi ne demek? Frengi (bel soğukluğu) belirtileri nelerdir, nasıl tedavi edilir?

Frengi hastalığı belirtileri oldukça fazla olan bir hastalıktır. Hastalığın evrelerine göre belirtiler de farklılık gösterir. Aynı zamanda adı bel soğukluğu olarak da bilinmektedir. Sifiliz olarak da anılan hastalık cinsel yollarla bulaşmaktadır. Aynı zamanda anne sütü ile bebeğe bulaşma olasılığı da vardır. Sifiliz tedavisi mümkün ve doğru antibiyotik tüketimi gerektiren bir hastalıktır. Peki, Frengi ne demek? Frengi belirtileri nelerdir? Bel soğukluğu nasıl tedavi edilir? İşte detaylar….

FRENGİ NE DEMEK?

Bel soğukluğunun, diğer adıyla frenginin tıbbi adı sifiliz ya da sifilistir. Bel soğukluğu, treponema pallidum adlı mikrobun yol açtığı sistemik bir hastalıktır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç organlarda ciddi hasarları beraberinde getirerek ölüme neden olur. Tüm dünyada yaygın olarak görülür. Erken tedavi edildiği takdirde kesin iyileşme sağlanan bir hastalık olmasına rağmen, tedavisiz olgularda ilerleyerek hayatı tehdit edebilen ciddi komplikasyonlara ve iç organ tutulumlarına neden olabilir. Bel soğukluğu HIV enfeksiyonunun bulaşmasını da kolaylaştırır.

FRENGİ (BEL SOĞUKLUĞU) NASIL BULAŞIR?

Sifilizin başlıca bulaşma yolu cinsel yolla bulaşmadır. Bulaşmada derideki taze lezyonların sızıntıları,meni ve vajina salgısı gibi vücut sıvıları önemlidir. İkinci önemli bulaşma yolu ise, anneden bebeğe geçiş yoludur. Bebek mikrobu anne karnında kapabileceği gibi doğum esnasında doğum kanalından da alabilir. Bel soğukluğu (frengi) kan transfüzyonu esnasında da bulaşabilir. Ancak kan nakli yolu ile bulaşma çok nadirdir. Çünkü günümüzde tüm donörler, bel soğukluğu açısından taranmaktadır. Ayrıca sifiliz mikrobu, kan bankası depolama şartlarında 24 saatten fazla yaşayamaz. Sifilizli bir hastanın eşyalarını kullanmak da hastalığın bulaşmasına neden olabilir. Uyuşturucu bağımlılarında ortak iğne kullanımı sonucu hastalık bulaşabilir. Enfeksiyonun ilk yılı çok bulaşıcı olup %90 geçiş mümkündür, daha sonra bulaşıcılık giderek azalır ve dördüncü yılın sonunda genelde bulaşıcılık kalmaz.

FRENGİ KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Sifiliz korunmasız cinsel temasta bulunan herkeste ve her yaşta görülebilir. Sifilizin en sık görüldüğü kişiler şu şekilde sıralanabilir;

Hasta kişiler ile cinsel temasta bulunanlar,

Birden fazla cinsel partneri olanlar,

Korunmasız cinsel ilişkide bulunanlar,

Sifilis lezyonlarına dokunan kişiler,

Başka cinsel yolla bulaşan hastalığı olan kişiler.

FRENGİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

İsilik tarzında,

Ciltte küçük lekeler tarzında,

Kasık bölgesi ve genital bölgede siğiller şeklinde,

Ağızda üzeri beyaz plaklar şeklinde,

Bozuk para büyüklüğünde batık plaklar şeklinde,

Avuç içi ve ayak tabanında hafif kabarık döküntüler şeklinde olabilir.

Hastalığın evresine göre belirtiler de değişiklik gösterir.

  •  
 
 
 
17 milyona zam geliyor! Emekli maaşları ve ocak zammı ne kadar olacak? İşte tüm detaylar...
Baba ve oğlu iş yerinde bıçaklandı
Erman Toroğlu Yeni Malatyaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi
HSK harekete geçti... Kıvanç Tatlıtuğ dan hakim ile çekilen fotoğrafa açıklama geldi!
 
Devlet sistemi kurdu para kazanıyoruz
Elleri ile yakaladığı kocaman balığın içinden bakın ne çıktı!
Oyunculuğu bırakan ve Amerika da TIR şoförlüğü yapmaya başlayan Tolga Karel müjdeyi verdi!
Son dakika haberi: Şaşkına çeviren olay! İnternetten tanıştığı adamla buluştu, sinemada böyle basıldı
 

 bitkiler nelerdir? Adet söktürücü doğal yöntemler ve çaylar!

Kadınların korkulu rüyası haline gelen adet diğer adıyla regl her ay yaşanan ve doğal karşılanan bir durumdur. Bu dönemlerin ağrılı ya da ağrısız geçmesi de tamamen kişinin bünyesine göre değişmektedir. Böyle durumlarda kadınların en çok başvurduğu durumlardan bir tanesi de  bitkiler oluyor. İlaç içmek istemeyen ve adet ağrısını doğal yöntemler ile geçirmek isteyenler çeşitli araştırmalar yaparak kendilerini iyileştirmek istiyorlar. İşte kadınların korkulu rüyası regl ağrısına iyi gelecek  nelerdir? Adet söktürücü doğal yöntemler ve çaylar nelerdir?

Giriş Tarihi: 19.9.2019  15:46 Güncelleme Tarihi: 19.9.2019  15:46
Adet söktürücü bitkiler nelerdir? Adet söktürücü doğal yöntemler ve çaylar!

Regl dönemi kadınlar için bazen sancılı bazen de sancısız geçer. Bu durum kişiden kişiye ve şartlara göre değişebilir. İlaç kullanmak istemeyen kadınlar adet söktürücü bitkileri kullanmayı tercih ederler. Doğal yöntemlerin her zaman daha doğru olduğu düşüncesi bilincimize yerleştiğinden internet üzerinden yapılan araştırmalar da bu yönde olur. Kişinin en iyi doktoru kendisidir sözünden yola çıkılarak yapılan tedaviler kimi zaman doğru iken kimi zaman yanlıştır. Burada dikkat edilmesi gereken şey durumun ciddiyeti ve ileri boyutta olup olmamasıdır. Peki her ay kadınların yaşadığı bu sancılı süreç için en iyi tedavi nasıl yapılır? En doğal yol olarak bilinen adet söktürücü bitkiler nelerdir? Adet söktürücü doğal yöntemler ve çaylar…

ADET SÖKTÜRÜCÜ BİTKİLER

Adet söktürücü bitkiler denilince verilebilecek en iyi karışım; bir çay kaşığı tarçın, bir çay kaşığı bal ve bir su bardağı ılık ya da sıcak su olur. Isıtılan sıcak suyun içerisine bir miktar tarçın ve bal atılıp karıştırıldığında ve bunun tüketiminde adet söktürücü etkisi kısa bir zaman sonra görülecek, etkisi çok çabuk hissedilecektir. Adet ağrısı ya da adet söktürülmesi için en etkili ve hızlı yöntem budur. Burada dikkat edilmesi gereken husus; bal ya da tarçına kişinin alerjisi olup olmadığıdır.

Adet söktürücü diğer bitkiler ise;

Dereotu

Alıç

Maydanoz

Soğan

Bu bitkiler rahmi uyardığından ve harekete geçirdiğinden ötürü adet söktürücü etkisi yüksek bitkilerdir. Aynı zamanda antioksidan içerdikleri için vücutta kan sulandırıcı etkisi vardır ve regl ağrısının da azalmasında yardımcı olur. İçeriğindeki etken maddeler sebebiyle kişiyi rahatlatır ve adet kanamasını da düzene sokar.

ADET SÖKTÜRÜCÜ ÇAYLAR

1. Biberiye çayı

Biberiye, adet söktürücü özelliğinin yanı sıra regl ağrısını azaltan ve rahimde oluşan kistlerin yok edilmesini sağlayan bir bitkidir.

1 fincan kaynar suya 1 çay kaşığı biberiye ekleyip 10 dakika demleyin.

İsterseniz çaya limon da ekleyebilirsiniz.

Adet döngünüze göre adet görmeye başlayacağınız g&